Herkese
selamlar! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir ve de her şey yolundadır.
Bu yazımda alışkanlıklar ve bir insanın herhangi bir alışkanlığı ne kadar
sürede kazanabileceği konularından bahsetmek istedim. Umarım ilginizi
çeker ve severek okursunuz. Keyifli okumalar!
Yazıma geçmeden önce isterseniz ‘’alışkanlık’’ kelimesinin anlamına bir bakalım.
Alışkanlık kelimesinin anlamı, aslında bir şeye alışkın olma durumu,itiyat,huy.
Bir diğer deyişle aynı durumda ve şartlarda süregelen,sıklıkla tekrar eden
artık gün içinde hayatımızdan bir parça olan sürekli ve planlamadan yaptığımız
davranışlar bütünü.
Bu zamana
kadar gerek sosyal medya aracılığı ile gerekse diğer popüler kültürün bir getirisi
olarak karşımıza çıkan ,21 günde zinciri kırma,21 günde su diyeti,21 günde
karın kası,21 adımda yeni bir ben gibi onlarca başlık görmüşüzdür. Hatta bir
çoğumuz ( ben de dahil) bu 21 gün çılgınlığına takılmışız ve bir yerlerde bir
şeyler ters gitmiştir.Kimimiz 3. günde kimimiz 10. günde pes etmiş ve
bırakmışızdır. Aslında bir alışkanlığı edinmek
kişiye mi özeldir? Yoksa herkes 21 günde istediği bir alışkanlığı kazanabilir
mi? Gelin bakalım bu 21 gün teorisi nereden çıkmış ve bir kısır döngü gibi
nereye gidiyor...
1960’lı yıllarda plastik cerrahi uzmanı Mark Maltz’ın kendi hastaları
üzerindeki fark ettiği bir şey vardı o da 21 gün teorisi. Maltz’ın teorisine
göre, fiziksel olarak değişim yaşayan hastalarının yeni görünümlerine
alışmaları ve kabullenmeleri 21 gün sürüyordu. Hastalarının bu deneyimlerinden
yola çıkarak düşünmeye başlayan Maltz, aslında yeni bir davranışı kazanma ve
bunu kabullenerek sürdürme eyleminin 21 gün gerektirdiğini düşündü. Bu konu
üzerine daha sonra, herhangi bir fiziksel değişim geçiren bir hastanın eski
zihinsel görüntüsünü çözümlemesi ve hastasının yeni halinin zihninde yer alması
ve bu durumu kabullenerek hayatına devam edebilmesi için ‘’ en az’’ 21 gün
gerektiğini ortaya attı. Burda ki en önemli nokta ‘’ en az’’ vurgusunun yapılmış
olmasıydı fakat Maltz bu fikirlerini yayınladıktan
hemen sonra , onlarca insan tarafında algılanan, hatta onlarca kişisel gelişim
kitabına konu olan tek şeyin yeni bir alışkanlık kazanmak için 21 gün gerekli
olduğuydu ve kimse ‘’ en az’’ vurgusunu yapmaksızın bu kanıyı bu şekilde
kullanmaya devam etti. Bir nevi 21 gün miti ortaya çıkmış oldu.
Peki gerçekten de 21 gün gerekli miydi? yoksa en az 21 gün mü gerekliydi? Gelin buna da bir başka araştırma ile göz
atalım.
University College London tarafından yürütülen bir araştırma çalışmasında, 96 katılımcı
12 hafta boyunca yakından gözlemlendi. Katılımcılara araştırma şartı olarak,
kendilerinden 12 hafta boyunca sürekli olarak uygulamaya devam edecekleri bir
davranışı seçmelerini ve bu davranışı her gün uygulamaları gerektiği, ve yaptıkları süre boyunca alışkanlık haline
getirip getirmediklerini gözlemlemeleri istendi. Bu davranışlarda ‘’ her
yemekten sonra 1 bardak su içmek’’ gibi basit davranışlardan ‘’ her sabah erken
kalkıp 20 dakika koşmak ‘’ gibi zorlayıcı davranışlar da vardı. 12 haftanın
sonucunda yapılan analizlere göre, herhangi bir davranışın otomatikleşmesi ve
artık planlanmadan yapılan bir davranışa dönüşmesi için 2 aydan fazla bir süre
gerektiği – net bir sayı vermek gerekirse 66 gün- bununla beraber bir davranışın
alışkanlığa dönüşümü 2 aydan 8 aya kadar sürebildiği görüldü. Tüm bu bilimsel çalışmalar bize ‘’ en az’’
vurgusunun geçerliliğini aslında bir kez daha göstermiş oldu diyebiliriz.
Peki 21 gün mitine uymayıp bir davranışı hayatımıza nasıl entegre edip bunu bir
alışkanlık haline getirebiliriz?
Öncelikle herhangi bir alışkanlığı elde etmek
için zaman kavramından çok iradeye ve o şeyi ne kadar isteyip istemediğinize
odaklanmalısınız. ‘’21 gün zinciri kırma’’ başlığı ile insanları belirli bir
kalıba sokan günümüz sosyal medya getirilerine ve popülizmine uymayıp, ilk önce bu alışkanlığı kazanmak için
iç motivasyonunuzu kendiniz yaratmalısınız. En önemlisi kötü bir alışkanlığı
yıkıp yeni bir davranış kazanmayı ne kadar çok istediğiniz. İstemek iç
motivasyonunuzu ateşleyen, sizi her gün bir önceki günden ileriye taşıyan tek
şey olacaktır.
Bu adımı geçtikten sonra İradeli ve Sabırlı olmalısınız. Bu davranışın hayatınıza
ne gibi olumlu etkileri olacak ya da bu davranışı kazanmazsanız ne gibi
durumlarla karşı karşıya kalacaksınız bunları düşünmeli ve sonunda kendi iç
iradenizi yaratmalısınız. İstek,İrade ve Sabır. İnanın bana aslında bu üçü size
21 günden çok daha fazlasını verebilir.
Bunu bir başka örnek ile ele alırsak. Diyelim ki kilo vermek istiyorsunuz ya da
spora başlamak istiyorsunuz. Sürekli denediniz ,21 günlük x diyeti yaptınız ya
da 21 günlük y antrenmanına başladınız. 1. gün 2.gün 7.gün 10.gün her şey çok
güzel gidiyordu belki yarıya geldiğinizi de gördünüz fakat, 21 gün size bir
anlık çok uzun geldi bir şeyler ters gitti , belki o gün çok yoruldunuz
canınız da o an tatlı bir şeyler istedi, gününüz de kötü geçti o yüzden spor
yapmak istemediniz , biraz da çikolata yediniz ve bir anda 21 günlük zincirin bozulduğunu
düşündünüz.Sonra dediniz ki madem 21 günü bozdum, o zaman ikinci çikolatamı
yiyebilirim ,sonra o çikolata 21 günü bozup 10 günlük emeğinizin boşa gitmesini
düşündürmemeye ve kendinizi iyi hissetmenize sebep oldu, üçüncü çikolata,dördüncü
çikolata derken baktınız ki kocaman bir paket çikolata bitmiş. Yerken çok
keyifli gelen bir şey size bir anda üzüntü,pişmanlık ve suçluluk duygusu getirdi ve tekrardan başladığınız bu 21 günlük kısır döngüde en başa döndünüz.
Artık ne
isteğiniz kaldı ne de motivasyonunuz,sabrınız tükendi, iradenize hakim
olamadığınız görmek sizde suçluluk duygusuna sebep oldu ve sağlıklı beslenme
alışkanlığından vazgeçtiniz. Belki de bu kaçıncı 21 günlük serüveninizdi siz de
bilmiyordunuz ama günün sonunda yine yenildiniz. Bu durum size bir yerden
tanıdık geldi mi? Eminim ki bir çoğumuz
bunun farklı varyasyonlarını yaşamıştır.
Peki bunu 21
gün gibi bir kalıba koymayıp ‘’ hayatımı değiştirmek için atacağım bir adım’’
olarak görseydik sonuç nasıl olurdu hiç düşündük mü? Bana soracak olursanız hem
daha verimli hem de daha sürdürülebilir olur,sonucunda da siz fark etmeden yeni
bir alışkanlığı kazanmış olurdunuz.
Lütfen kendinizi belirli kısıtlamalara sokmayın. Popüler kültürün bir dizi kısıtlamasına girmeden istediğinize,size,bedeninize ve ruhunuza en iyi ne geliyorsa onu dinleyin ve sonradan uygulayın. 21 gün diyet yapıp zinciri kırma örneği bunlardan sadece biriydi.
Emin olun bu şekilde bakış açınızı
değiştirdiğinizde her şey çok daha kolay ve konforlu olacaktır. Konfor alanından
çıkmak her zaman herkes için kolay olmayabilir. Herkesin yaşadığı ortam ve koşullar
ve diğer birçok etken aynı olmayabilir ki olmayacaktır da doğalı budur.
21 gün ile kısıtlamayıp size o an ne iyi geliyorsa onu yapmak ilk önceliğiniz
olsun. Gerekirse o an bir kare çikolata yiyin ama sonrasında tüm 21 gün zinciri
kırma halkası bozuldu diye düşünüp kendinizi yormayın. Bırakın herkesin 21 günde
yaptığını belki 50 günde belki de 60
günde hiç fark etmez kendinizi yormadan ve yıpratmadan yapın. Emin olun bu
şekilde bakış açınızı değiştirmek her şeyin daha kolay ve de yorucu olmadan
ilerlediğini kısa sürede size gösterecek.
Günde 50
değil 10 sayfa kitap okuyun,her gün karın antrenmanı değil her hafta haftada 4
gün olacak şekilde yapın, her gün sağlıklı beslenemeseniz de haftanın 6 günü
bunu sürdürmeye çalışın, tek yapmanız gereken şey bunu her gün
isteyerek,iradenizi koruyarak ve zevk alarak yapmanızdır. Bu sizin
hayatınız,siz neyi ne ölçüde isterseniz sürdürebilir o derece verimli geçirip beraberinde
de keyif alırsınız. Herkesin sınırları ve süreci kendine özgü tıpkı her
birimizin isteklerinin ve hedeflerinin farklı olması gibi. O yüzden lütfen bakış açınızı bu yöne doğru
çevirin tek sınırınız kendiniz olsun çünkü diğer türlü düşünerek emin olun
zinciri kırma serüveninde kırılan sadece siz olacaksınız.
Umarım severek okumuş ve de kendinizde bir şey bulmuşsunuzdur. Bakış açınızı değiştirip, ilham olabilmesi dileğiyle!
2 Yorumlar
çok bilgilendirici ve düşündürücü bir yazı olmuş, üzerine bayağı eleştirel yaklaşmışsınız. yazı için teşekkür ederim, gelecek yazılarınızı özenle takipte kalacağım.
YanıtlaSilgüzel yorumunuz için ben teşekkür ederim,yeni yayınlarda görüşmek dileğiyle :)
Sil