Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Tür: Roman
Sayfa: 62
Anlatım: Sade,Sürükleyici,Yoğun
Anlar var aslında sadece an’dan ibaret olmayan. Bu bir bakış belki de,esen bir rüzgar,bir gülüş ya da bir ses...
Bir dakikalık hatta bir saniyelik ama akılda kalan, iz bırakan, size kendinizden bir şeyler hatırlatan,size kendinizi hatırlatan,sizden taa en içinizden bildiğiniz ya da bilmediğiniz bir hissi çağrıştıran,çok sevdiğiniz bir yemek ya da çalmayı sevdiğiniz bir şarkı gibi, bir kedinin başını okşamak en sevdiğiniz yolda yürümek belki de , çoğu zaman bilmediğiniz ama hissettiğinizde sanki hep o an’ı beklediğiniz,kendinizi o tabloda gördüğünüz bir an sanki... işte o hissi yaratan şeyi bulduğunuzda , gerçekten onu hissettiğinizde sakın bırakmayın, bunu bir kalıba sokup adlandırmayacağım tabii ki sonuçta bilirsiniz ,hayat tanımlardan ibaret değil, ne derseniz diyebilirsiniz buna, bir şey demek zorunda da değilsiniz, ama eğer ki o hissi hissederseniz,vücudunuzdan o an bir elektrik yumağı geçerse( evet abartmıyorum güvenin bana) durmayın o hissin peşinden gidin!
Ama lütfen, beklenti içinde olmayın,kendinize fırsat verin, tüm vücudunuzun sarsılmasına belki de düşüncelerinizin karışmasına, izin verin... Biraz kendinize zaman tanıyın ve bu bilinmez duyguyu yaşamaya odaklanın, keyfini çıkarın! Her zaman dileyin ama beklenti içine girmeyin sadece akışına bırakın, bırakın aksın... Bir adım ötesini düşünmeden zaman kendi kendine olacakları iyi kötü önünüze sunsun,siz sadece uzaktan bu hissin keyfini çıkarın, çünkü inanın bana bu bir insanın hayatında sadece ''o an'' hissedebileceği bir şey, bir göz kırpış kadar kısa, üzerine milyonlarca şiirler,şarkılar yazılan, destanları romanları hatta filmleri olan mucizevi bir duygu... evet neyden bahsettiğimi biliyorsunuz ama ben bunu tanımlandırmayacağım, eğer ki tanımsız da kendini ortaya çıkarabiliyorsa, işte o zaman da zaten amacına ulaşıyor demek değil midir?
Eveettt karlı bir pazar akşamında herkese selamlar! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir ve de her şey yolundadır!
Günün kitabı Stefan Zweig’ten Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu. Biliyorsunuz ki
bugün şubatın on dördü ve günün anlam ve önemine (çoğunluk adına böyle
söylersem yanlış olmaz diye düşünüyorum) konusu gereği uygun bir roman seçmek istedim.
" Sana,beni asla tanımamış olan
sana" "Evet yalnızca sen,beni asla tanımamış olan ve hep sevdiğim sen"
Yine Zweig’in her eserinde olduğu gibi kısa ama yoğun bir
hikaye. Konusuna gelecek olursak,30 yaşında bir kadının, 13 yaşından beri kapı
komşusu olan yazar Bay R’ye olan platonik aşkını anlatıyor. Yazar bir gün
mektuplarının arasında bilinmeyen bir kadın isimli gelen bir mektubu buluyor ve olaylar işte o an başlıyor.
Mektubun ‘’sana beni hiç tanımamış olan
sana’’ şeklinde başlaması okuyucuyu son derece merak ettiren türden. Ama gel görelim
ki buna aşk demek pek doğru olmaz nezlimce. Aslında kadının aşk zannettiği bu
şey, hastalıklı bir saplantı desek pek yanlış olmaz. Anne baba sevgisinden
mahrum büyüyen bir çocuğun kapı komşusuna ilgisi ile başlayıp, beraberinde
tutkulu bir saplantıya dönüşmesini ve kadının aslında buna adamın görmediği bir
aşk olarak kendine inandırışını okuyoruz diyebilirim.
Bilinmeyen bir kadın, ve bilinen bir adamın etrafında gelişen
olaylar her sayfayı çevirdiğinizde merak ettiren türden ama şunu da sormadan
edemiyorum,aslında kadın bilinmiş olsaydı yine de tutkusu bu şekilde olur muydu
? adamı yine şu anki coşku ile sever miydi? ve biz böyle bir kitap okuyabilir miydik? Bana
soracak olursanız okuyamazdık çünkü bu bir aşk değildi.Bu ,ulaşılamayana duyulan
tutkuydu ,aslında bilinmezliğin verdiği
bir heyecandı. Çünkü bilirsiniz,elde
edilemeyen her zaman daha cazip gelir insanoğluna. Yasak aşkları düşünün ya da imkansız aşkları.
Aslında onların temelinde de bu gerçeklik yatar. Günü birinde elde
edildiğinde,o aşk için verilen savaşlar kazanıldığında da ilk gün ki heyecanı bu
denli sürer miydi? Pek sanmam doğrusu. Çünkü bilirsiniz günün sonunda istisnalar
kaideyi bozmaz!
İlk defa Stefan Zweig okuyacaklara ilk bu kitabı ile başlamalarını tavsiye
ederim. Anlatımı son derece sade ve bir o kadar da yoğun. Stefan ile tanışınca
zaten bunu çok iyi göreceksiniz. Meraklılarına şimdiden keyifli okumalar diyor,herkese keyifli bir
hafta sonu diliyorumm!
- Eğer siz de bu kitabı okuduysanız bana
yorum bırakmayı unutmayınn! :)
Sevgiler,
0 Yorumlar